MALATYA'DA AHİLİK HAFTASI KUTLAMASI YAPILDI

Ahilik Haftasının açılış töreni ve kutlama programı gerçekleştirildi.
"

"

 -MALATYA’DA AHİLİK HAFTASI KUTLAMASI YAPILDI

 

 

Ahilik Haftasının açılış töreni ve kutlama programı gerçekleştirildi.

 Ahilik Haftası nedeniyle ilk tören Atatürk Anıtı’nın önünde yapıldı ve buradaki törene  Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu  (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin,  kamu kurum ve kuruluşu temsilcilere ile esnaf odası başkanları katıldı. Keskin’in Atatürk Anıtı’na çelenk sunumunun ardından saygı duruşu ve İstiklal  Marşı’nın okunması ile tören sona erdi.

İkinci tören Halk Eğitim Merkezi Salonu’nda yapıldı. Törene Vali Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır,  İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Asım Künkül, AK Parti İl Başkanı Bülent Tüfenkçi, Ticaret İl Müdürü Ahmet Demirbağ, Müftü Ümit Çimen, Baro Başkanı Eyüp Kutlubay,  TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve MESOB Başkanı Şevket Keskin, TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Ticaret Borsası Başkanı Gürsel Özbey, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Ali Evren ile esnaf odası başkanları ve kalabalık bir topluluk katıldı.

  Törenin açılışında konuşan Ticaret  İl Müdürü Ahmet Demirbağ, “Ahilik 13. Yüzyılda Anadolu’da oluşan sosyal ve kültürel ortamda o dönemde Ahi Evran gibi bilgi kişilerin rehberliğinde fütüvvet teşkilatının  yapısı içinde kurulmuştur. Anadolu’da Ahi Evran ismiyle ünlenen Şeyh Nasirettin Mahmut el-Hoy’ı tarafından kurulan Ahilik, ticaretin, sanatın ve mesleğin, olgun kişilik, güzel ahlak ve doğrulukla yoğrulduğu, kökleri  çok eskilere uzanan bir geleneğimiz; yüzyıllar boyu toplumumuzun sosyal ve ekonomik omurgasını oluşturan bir örgütlenme şeklimiz, toplumsal kimliğimiz açısından sahiplenmemiz gereken çok önemli bir kültürümüzdür” dedi.

 

 TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve MESOB Başkanı Şevket Keskin ise, “Ahilik haftası aslında esnaf bayramıdır. Ama ne yazıkki esnaf ve sanatkar kesiminden dışarı konuşmayı çok iyi becerirler, eleştirmeyi çok iyi yaparlar, kendi bayramına bırakın esnafı, oda başkanları ve yönetim kurullarını getirtemeyiz. Böyle bir anlayış var. Ama diğer yandan vilayetle bir sıkıntısı olur esnaf ve sanatkar camiası, belediye ile bir sıkıntısı olur oda başkanlarına gider. Ama kendi mesleğine, kendi bayramına, bu ülkenin temel taşı olan bayramlarına geldiklerini hiç görmedik. Bundan sonrada galiba görülmeyecek. Ahiler için 3 şey söylenir; Ahiler, eline, beline, diline sahip olur. Bu 3 kelimede çok büyük öğütler var. Elin açık olacak, sofran açık olacak, kalbin açık olacak. Aslında 1900’lü yıllarda sanayi devriminden sonra hamile kadınlar ve çocuklar 18 saat kardın tokluğuna çalıştırılırken, Sanayi devriminden 200 yıl önce Kütahya’da Fincanlar Sözleşmesi vardır. Bu sözleşmede dünyada ilk iş sözleşmesidir sanayi devriminden 200 yıl önce biz Türk milleti olarak, Kütahya Fincanlar Sözleşmesini imzalamışız.   Bu sözleşmede tüm çalışanların hakkı, izinleri, ücretleri kayıt altına dahi alınmıştır. Ahilik aslında bir Pir anlamında gelen, bir meslek grubunun başındaki ilk ve en eski usta, o loncanın başında bulunur ve esnafı belirli disiplinler içerisinde idare etmekle görevli kabul edilirdi.  Şayet bir esnaf işiyle ilgili bir hile yaparsa bu Pir, bugünkü esnaf sanatkar odası başkanı gibi,  o gün kapamayı idareciler yapmıyor, Ahi’nin Pir çivisi var, o Pir çivisi adı verilen çiviyle o esnafın kapısına çakar ve orayı mühürlemiş  olurdu. Hile yapan esnafında o mesleğin piri tarafından manevi olarak cezalandırılacağına inanırdı.  Bu uygulamalardan biride pabucu dama atılmak deyiminin ortaya çıkış hikayesindeki hile yapan esnafın pabucunun dama atılması suretiyle cezalandırılmasıydı. Esnaf ve sanatkarın var oluşu, insanlığı var oluşundan bugüne gelmektedir. Hz. Muhammed (S.A.V) Efendimiz tüccar ve bütün esnafın Piridir. Hz. Adem (A.S.)  Çiftçilerin ve Aşçıların Piri, Hz. Nuh (A.S.)  Marangoz ve Dülgerlerin Piri, Hz. İdris (A.S.)  Terzilerin ve Hattatların ve Yazıcıların Piri, Hz. Hud ( A.S.)   Yine tüccarların Piri, Hz. Şit (A.S.)  Hallaçların Piri, Hz. İbrahim  (A.S.)  Sütçülerin ve Dülgerlerin piri, Hz. Musa (A.S.)  Çobanların Piri, bizim Ahilik Kültürümüz, ne 1900’lerde, ne 1300’lerde nede 1700’lerde gelmedir. Dünyanın varoluşu, insanlığın yeryüzüne çıkışı bize rehber olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) ve Hz. Adem’den günümüze kadar gelmiştir. Ahilikte, dürüstlük, sevgi, saygı  vardır. Gençlerimize Avrupa Kriterlerini öğretiyorlar. Ama gençleriz Ahilik Kriterlerini almalıdır. Çünkü Avrupa o kriterleri bizden almıştır. Bütün gençlerimizden Ahilik Kültürünü okumalarını istiyorum. Ahilik Kültürü sadece esnafların Ahi olmasından ibaret değildir” dedi.

 Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Başkanımız serzenişte bulundular, belki esnaflarımız işlerini yoğunluğu da vardır,  ama  bu tür bayramlara geçmişten beri fazla ilgi göstermiyorlar. İnşallah ümit ediyoruzki onlarda kendi bayramlarında hem bayramlarını kutlarken, hem de esnaflarla ilgili Ahiliğin kutlanmasını, Ahilik Kültürünün yaşatılması anlamıyla, hem kendi sorunlarını dile getirmesi anlamında bu tür etkinliklere katılırlarsa bir anlam ifade eder. Ahilik Haftasının da kutlanmasındaki amaca ulaşılmış olur.  Ahiliği gençlerimiz belki çok bilmeyebilir. Ama bu haftalarla biz Ahilik Kültürünün ne anlama geldiğini çok iyi idrak etmemiz lazım. Aslında o zaman toplumda var olan yüksek ahlak değerlerinin ticarete yansıması olarak da buna bakabiliriz. Dolayısıyla ticaretinde kendi içerisinde bir sorumluluğu ve bir ahlakı vardır. Günümüzde belki onlarca sistem kurulmaktadır, tüketiciyi koruma gibi sistemlerle birlikte patent gibi birçok sistem vardır, ama buna rağmen yinede kaliteyi yakalamada, yinede tüketiciyi korumada zorlanıyoruz. Ama o zaman daha çok baktığınız zaman Ahilik Kültürü insan terbiyesini gönülden gelen bir davranış şekline dönüşmesi çok daha anlamlı. Tüketiciyi aldatmamak, kalitesiz mal üretmemek ve ticarette dürüst olmak, saygılı olmak bunların hepsi bizim ticaretimizle birlikte geçmişte 8 asır önce başlayan bir sistem. Bu yüzlerce yıl devam etmiş ve bir döneme mahsus değil. Belki son yüzyıla kadar devam eden bir geleneğimizdi. Bizim aslında geçmiş medeniyetimizi gösteren Ahiliğin içerisine indiğiniz zaman içerisinde kendi geçmiş ve medeniyetimizin izlerini her yaşam alanında gördüğümüz gibi, sadece ticarete yansımasını, alışverişe yada üretime yansımasının bir neticesi olduğunu net bir şekilde görürüz. Günümüzde de Ahilik ile ilgili esnaflarımızın da toplumun da bilinçlenmesi çok çok önemli. Dolayısıyla biz elimize de sahip olacağız, belimize de sahip olacağız, dilimize de sahip olacağız. Bu esnaflıkta da, toplumsal hayatımızda da bizim için bunlar birer düstur olmalı” diye konuştu.

 

 Vali Vasip Şahin ise şu şekilde konuştu; “Ahilik kültürü ve Ahilik ocağı aslında insan yetiştiren, gerçekten insan yetiştiren ocaklar. Son zaman AVM’lerin artması, sanayinin ve ticaretin globalleşmesi nedeniyle kaçınılmaz bir şekilde gittikçe gerileyen esnaf kesimi, aslında yüzyıllar boyunca toplumun bir kesimi ile diğer kesimi arasında iletişim aracı olmuş. Onların buluşma noktası olmuş, buluşma mercii olmuş. Buluşma o kesimler arası kültürün aktarılması, geleneğin aktarılması ve davranış biçimlenmesinin sağlanması noktasında çok çok önemli görevler ifa etmiştir. Bugün gençlerimize bu anlamda üzülüyorum, şanssız bir dönem yaşıyorlar. Biz o esnaf geleneğinin çok sıkı olduğu bir dönemde yetiştik ve gerçekten bir okul. O okulu ben bizzat iliklerimde hissettim. Bende bir esnaf çocuğuyum. Çarşıda bir esnaf çocuğunun veya esnafta çalışan bir işçinin kalfanın çırağın nasıl davranacağı bile belliydi. Ustasına nasıl davranacak, gelen müşteriye nasıl davranacak, büyüğüne nasıl davranacak, küçüğüne nasıl davranacak bunların her biri yazısız kurallara bağlanmıştı. Gerçekten büyük bir kültürdü. Tabi kaçınılmaz olan bir takım gelişmelere karşı milletler kendilerini koruyabilmek ve ileriye devam edebilmek adına başka bir takım şeyler yapmak durumunda. Eğer burada o imkan kalmamışsa, başka imkanları ve yeni gelişen araçları da kullanmak durumundayız. Bizlere bugün belki düşen, bu gidişatın kenarında durup da sadece vahlanmak değil, ama bu gidişatın nereye gittiğini görüp o yeni gelen anlayış ve teknoloji ile gelişme ile kültürümüzü nasıl buluşturabiliriz ve kültürümüzü o araçlarla ileriye, istikbale  nasıl taşıyabilirizin çabası göstermektir. Bu konuda da Allah’a şükür toplumun çeşitli kesimlerinde güzel çalışmalar var. Hem yönetim anlamında, hem siyaset anlamında, hemde sivil toplum çalışmaları anlamında bu gayretlerin en azında filizlenmesini müşahede edebiliyoruz. Ama gençler bilinki, her şey sadece bir şeyleri maddi olarak başarmak değildir, 5 seçenekten doğru olanı seçmek değildir. Hayat çok seçenekli. Dolayısıyla bu çok seçenekli hayatta ayakta kalabilmek için milletinize, ailenize faydalı birer birey olarak gerçekten kendine güvenen birer birey olarak, insan olarak hayata hazırlanabilmeniz için mutlaka bu tür kültür damarlarımızı yakalayın ve onlardan beslenmeye çalışın. Yüzünüz geleceğe dönük olsun, yüzünüz bu milletin geleceğini aydınlatmaya yönelsin, aydınlatmaya en azından niyet etsin. Ben esnafların bu anlamı ile büyük bir görev ifa ettiğini söylerken, diğer taraftan farklı formattan da aslında devam edebileceğini de düşünüyorum. İnşallah esnafımız,sanatkarımız, sanatçılarımız bu damarı sürdüreceklerdir. Üzerlerine tarihin yüklediği o misyonu istikbale de taşıyacaklardır. Ben buna sonuna kadar güveniyorum. Benim şehirlerde en huzur bulduğum yer bir esnafın kapısının önünde dolaşmaktır veya orada bulunmaktır. Bir bakırcının, bir lehimcinin yada bir demircinin o çalışma sesleri içerisinde bir zaman geçirebilmektir. Gerçekten orada dinlenirim, çünkü orada bir kök bulursunuz, bir derinlik bulursunuz. Orada bir edep bulursunuz, orada bir anlayış ve ahlak bulursunuz, ondan istifade edersiniz. Ben esnaflık geleneğine çok şey borçluyum. Kendimi bahtiyar hissediyorum. Benim esnaflarla son buluşmam, Allah ısmarladık diyorum, hakkınızı helal edin diyorum.”

 

  Törende yılın Ahisi olarak Marangoz ve Dülgerlik Ustası Bedir Çağlar’a Ahilik elbisesi giydirildi. Törende yine Abuzer Ak adlı esnaf ile Kuaför Gülistan Baygit’e ise plaket verildi. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifi Başkanı Ali Evren her 3 esanf ve sanatkara da altın ödülü verdi.

  Tören İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vehbi Bayhan’ın verdiği Ahilik konulu konferans ile sona erdi. TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve MESOB Başkanı Şevket Keskin, Doç. Dr. Bayhan’a TESK ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından ortaklaşa hazırlanan Anilik konulu 2 ciltlik ansiklopedi setini hediye etti.

 

 

Kaynak: BURHAN KARADUMAN

"

"
Tür DOSYA İNDİR