KESKİN: SİYASİ PARTİLER UZLAŞMA KÜLTÜRÜNÜ KABUL ETMELİ

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, siyasi partilerin uzlaşma kültürünü kabul etmesi gerektiğini syledi.

MHP Milletvekili Adayı Şinasi Kazancıoğlu, beraberinde MHP İl Başkanı Mehmet Erdem ve partili yöneticiler ile birlikte MESOB Başkanı Şevket Keskin’i ziyaret ederek, bir süre görüştüler.

MESOB Başkanı Şevket Keskin, MHP Milletvekili Adayı Şinasi Kazancıoğlu’na seçimde başarılar dileyerek, Kazancıoğlu’nun Malatya kamuoyunda tanın bir isim olduğunu ve bili ve tecrübesi bulunduğunu belirterek,  “Bütün siyasi partilere başarılar diliyorum. Allah, bu milletin hakkında ne hayırlı ise onu nasip etsin. Özellikle siyasi partilerimizin ülkemizin bu gidişatına artık dur demesi gerekir. her gün gözyaşı, kan, ızdırap, ülkede her gün şehit haberleri ve her gün hoş olmayan hadiselerle karşı karşıyayız. O nedenle siyasi partilerin artık uzlaşma kültürünü bir yerde kabul etmesi gerekiyor. Herkesin milletin iradesine saygılı olması gerekiyor.  Bu işin sahibi millettir, milletin verdiği karara da herkes razı olması gerektiğini düşünüyoruz. Esnafın, sanatkârın, vatandaşın büyük bir sıkıntı içerisinde olduğu görüyoruz,   diğer taraftan siyasi partilere baktığınız zaman, doğrudur, haklıdır, bir yerde oy peşinde olduklarını, esnaf ve sanatkarın geçim derdinde olduğunu, bugün artık sokaktaki insanlarında can derdinde düştüğünü, böyle bir atmosfer içerisinde seçime gidiyoruz. Özellikle MHP’nin vatandaşın içerisindeki söylemlerinin bir bölümü; ‘Neden her şeye yok deniliyor, neden her şeye karşı çıkıyor.’ Benim kendi kanaatime göre, tam da açıklanamadı. Neden böyle oldu, neden yok denildi, neden her şeyi elinin tersiyle çarptı? Vatandaş da bunu bekliyor; yani nedir, dert nedir, çaba nedir? Bunu özellikle açıklamalısınız. Vatandaşın bilgilendirilmesi adına zaruri bir ihtiyaç olarak görüyorum.

Ziyaret esnasında konuşan MHP Milletvekili Adayı Şinasi Kazancıoğlu ise şunları söyledi, “Türkiye’nin içerisinde bulunduğu durum 7 Haziran’dan bu yana başlayan bir durum değil. Bu durum yaklaşık 10 yılı aşkın süredir, süregelen bir oyunun parçası. Sadece ve sadece teneffüsleri uzun tutmuşlardı. Şimdi anlaşılan bilerek veya bilmeyerek, kasıtlı veya ihmalden kaynaklı Türkiye’nin bölünmesi ile ilgili, Türkiye’nin dış kaynaklarca yapılan büyük projeleri ile ilgili mutabakat vardı, Kasta dayanan veya ihmale dayanan. ‘Su kaynamadan önce ılır’ diye bir laf var Malatya’da. Su bugün kaynadıysa birden bire kaynamadı. Oslo’da ılıdı, Brüksel’de ılıdı, Dolmabahçe’de ılıdı, bugün de kaynıyor. Onun için 2002’de AKP hükümetinin görevi devraldığı zamanki terör hadiselerine bakın. Türkiye’deki PKK’nın veya dış güçlerin Türkiye’deki etkin noktalarına bakın. Göreceksiniz ki yay açıldı bir kere ve kapanması çok zor.  Bu anlamda ben MHP’nin hayır demesini sokakta herhangi vatandaşla konuştuğumuz zaman MHP neden hayır demiş? MHP, AKP ile koalisyona hayır demedi. Çözüm sürecine hayır dedi. MHP hırsızlığa hayır dedi. MHP hainliğe hayır dedi. MHP görev tanımı ile ilgili insanların veya kurumların yapmaları gerekeni yapmamalarına hayır dedi. Onun için sokakta simit satan kardeşimle, üniversitede profesör olan kardeşlerim arasında ikisiyle de konuştuğum zaman birebir hepsi haklısın diyorlar. Sayın başkan burada Malatya esnafını çok güzel temsil ediyor. Ankara’da üst görevleri var biliyorum. Orada da hem Malatya’yı hem de esnaf camiasını çok güzel temsil ediyor. Bize vakit ayırdığı ve Malatya’da esnafını Ankara’da layık bir şekilde temsil ettiği için de çok teşekkür ediyorum.”