Malatya’da düzenlenen mitingi katıldıktan sonra tüm esnaf kuruluşları tarafından organize edilen “Esnaf buluşmasına” katılarak iftarını açan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Çırağa dükkan teslim edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez. Siyasette hiçbir başarısı, hiçbir tecrübesi olmayanlara ülkenin yönetimini asla veremeyiz. Kardeşlerim; girdiği her yarışı kaybedenlerin ne kendilerine, ne de milletimize verebilecekleri bir şey yoktur.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya mitinginin ardından Malatya’da esnaf kuruluşlarınca düzenlenen Esnaf buluşmasına katılarak iftiranı esnaf temsilcileri ile açtı. İftara, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Vali Ali Kaban, 2. Ordu Komutanı korgeneral İsmail Metin Temel, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Mahir Ünal ve Öznur Çalık, milletvekilleri, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TESKOMB Genel Başkanı Abdulkadir Akgül, Malatya milletvekilleri, AK Parti İl Başkanı İhsan Koca, Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları (MESOB) Bşakanı Şevket Keskin, TESK’e bağlı 13 esnaf meslek federasyonu başkanları, illerden gelen ESOB Başkanları, Malatya’daki esnaf odası başkanları ve kalabalık bir topluluk katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanına Malatya’da yılın Ahileri seçilen esnaflar oturdu.
İftar Programının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Malatya’da tüm Türkiye’den gelen Birlik Başkanlarımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz iftar yemeğinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a teşrifleri ve konuşmaları için teşekkür ediyorum. İrade sayın cumhurbaşkanımızda, cesaret de onda. Malatya esnafı da zaten Recep Tayyip Erdoğan ile. Cumhurbaşkanımızın buraya verdiği değere bakar mısınız? Adaylarımızın birisi bakan, diğeri genel başkan yardımcısı, diğeri belediye başkanı, biri benim oğlum, diğeri de gençlik kollarının başkan yardımcısı. Allah her şehre böyle liste nasip etsin." diye konuştu.
İftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması şu şekilde:
-“Biz Malatya’yı rekorların şehri olarak biliyoruz”
“-16 yıldır bizi asla yalnız bırakmayan Malatya’dan bu sefer çıtayı biraz daha yukarı taşımasını bekliyoruz. Çünkü biz Malatya’yı rekorların şehri olarak biliyoruz. Biz Malatya’yı milli iradenin öncüsü bir şehir olarak biliyoruz. Elbette Malatya’yı merhum Özal gibi ülkemize pek çok eser kazandıran Türk siyasetinde silinmez izler bırakan siyasetçilerin şehri olarak biliyoruz. Türkiye’nin geleceğini belirleyecek bu tarihi seçimlerde Malatya’nın oy oranları itibariyle bölgesinde ipi göğüsleyeceğine inanıyorum. Sizlerden ve tüm Malatyalı hemşerilerimden güçlü Meclis, güçlü Hükümet, güçlü Türkiye hedefimize destek vermelerini bekliyorum. 24 Haziran’da diğer 80 vilayetimiz gibi Malatya’nın da sandığa damgasını vuracağını düşünüyorum.
-“ Baktılar ki, ‘Bu çılgın Türkler bize borç verecek’, vazgeçtiler.”
-Biz hep istişare eden pişman olmaz düsturu ile hareket eden, meşvereti farklı görüşleri dinlemeyi ilke edinen bir siyasi hareket olduk. Ülkemiz ve milletimiz için attığımız hemen tüm adımları toplumumuzun çeşitli kesimleri ile görüştükten, onların talep ve önerilerini dinledikten sonra pratiğe geçirdik. Halis niyetle hareket ettiğimiz için Rabbim’de bizim önümüzü açtı, işlerimizi kolaylaştırdı, hiç ummadığımız yerlerde bizlere yardım etti. Bizim dönemimizde Türkiye ekonomide 3.5 kat büyüdü. Kişi başına düşen milli gelirimiz 3 bin 500 dolardan yaklaşık 11 bin dolara yükseldi. IMF kapılarında birkaç milyar dolar için yalvaran bir ülkeden insanı yardımlarda dünya birincisi olan bir Türkiye’ye kavuştuk. Hatırlayın; 23.5 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı, bunu ödedik., en son 2013 sıfırladık. Bizim şimdi IMF’ye borcumuz yok. Tam aksine onlar bizden borç istedi. Bizde arkadaşlara ‘Verin’ dedik. Ne istiyorlardı; 5 milyar Euro. Baktılar ki, ‘Bu çılgın Türkler bize borç verecek’, vazgeçtiler.
-“ Savunma sanayinde yerli üretim oranını yüzde 65’e çıkarttık.”
-2002’de geldiğimiz de ihracatımız 36 milyar dolardı, ama şimdi 161 milyar doların üzerine çıkardık. Savunma sanayinde yüzde 20’ler düzeyinde olan yerli üretim oranını yüzde 65’e çıkarttık. Kendi güvenlik güçlerimiz ile birlikte dünyanın farklı ülkelerinde artık bizim ürettiğimiz silahlar, arazi araçları, hücum botlar, korvetler kullanılıyor. Hamdolsun artık biz insansız hava araçlarımızı üretiyoruz, artık biz silahlı insansız hava araçlarımızı da üretiyoruz. Eskiden Amerika’nın kapısına gidiyorduk, maalesef ‘Bugün git, yarın gel’ sonunda ‘Kongrede izin çıkmadı’ diyorlardı. İsrail’den aldık 10 tane, onunda birkaç tanesi arızalandı, ondan sonra tamiratı için akla-karayı seçtirdiler bize. Artık biz şimdi kendi SİHA’larımızı, İHA’larımızı yapar hale gelince Elhamdülillah, artık böyle bir derdimiz yok.
-“Dünyanın en başarılı operasyonlarını yürüten bir Türkiye’ye kavuştuk.”
-16 yıl bölücü örgüt ile mücadelesinde dahi birilerinin yardımına, silah, mühimmat, istihbarat yardımına muhtaç bir ülke iken, bugün yurt içinde ve yurtdışında dünyanın en başarılı operasyonlarını yürüten bir Türkiye’ye kavuştuk. İşte son DEAŞ tehdidini sınırlarımızın ötesinden kazıyıp attık. Fırat Kalkanı Harekatında, bunun yanında özellikle Cerablus’ta attığımız adımları ortada. Bütün bunlar yapılırken 3 bin DEAŞ mensubunu etkisiz hale getirdik. Bölücü örgüte tarihinin en büyük, en ağır darbelerini indirdik. Bölücü terör örgütü hem militan temini, hem haraç toplama, hem de bölge halkı üzerinde baskı kurma noktasında artık tükenme aşamasına geldi. Bir dönem ellerini kollarını sallayarak gezdikleri dağlar, şuanda o teröristlerin mezarı oldu. Artık Mehmetçiğimiz Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Bestler Deresi'nde bunların inlerine girdi, inlerine. Onlar kaçtı, evet Mehmedimiz kovaladı. Bizim de şehitlerimiz oldu ama onların bakıyorsunuz 10 kat, 15 kat teröristler etkisiz hale geldi. Zeytin Dalı Harekatı'nda Afrin'de 4 bin 500 teröristi etkisiz hale getirdik.
-“2. Ordu burada, burası koordine ediyor.”
-2. Ordu burada, burası koordine ediyor. Terör örgütü yurt içinde ve yurt dışında sivilleri canlı kalkan olarak kullanacak kadar alçaklaşmasına rağmen bir tek masumun dahi zarar görmesine müsaade etmedik. Daha 5 ay öncesine kadar teröristlerin sokaklarında cirit attığı Afrin'de bugün hamdolsun huzur var, emniyet var. Ülkemizin teröristlerden arındırdığı 4 bin kilometrekarelik alanda Türk, Kürt, Arap kardeşlerimiz, Türkmen kardeşlerimiz barış ve güven içinde yaşıyor.
-“Bu dönem Türkiye’nin şahlanış dönemidir.”
-Önümüzde yeni bir dönemin kapıları aralanıyor. Bu dönem Türkiye’nin şahlanış dönemidir. Bizi bu hedeflerimize ulaştıracak olan manifestomuz ve seçim beyannamemizi geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştık. Yeni Türkiye’nin hamurunu irade, erdem, cesaretle İnşallah el birliği içinde hep beraber yoğuracağız. Bu 3 prensip 2053 ve 2071 Türkiye’sine yürürken yolumuza çıkartılan engelleri aşmamızı sağlayacak en önemli hasletlerimiz olacaktır. Çünkü iradesi olmayanı idare etmek kolaydır. İrade kararlılıktır, sevaptır, doğru bildiğin yolda ayrılmamaktır. İrade saldırılar karşısında yılmamak, boyun eğmemektir. Erdem ise her şeyin giderek yozlaştığı bu çağda ahlak, sadakat ve merhamet çınarlarına sarılmaktır. Erdem kısa vadeli çıkarlar için adalet ve hakkaniyetten taviz vermemektir. Erdem mazlumun elinde tutmak, garibin hal ve hatırını sorabilmektir. Cesarette savunduğun tüm bu değerler uğrunda mücadele etmeyi, gerekirse canını vermeyi göze almaktır. Bu 3 değeri taşımayanların ülkemize ve milletimize verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Sizler Ahilik geleneğimin günümüz temsilcileri olarak bu ilkelerin kıymetini çok iyi biliyorsunuz. Zira biz; ilhamımızı Ahililerin şu duasında alıyoruz, ne diyor Ahilik duası; ‘İnançta sevat, doğru yolda olgunluk, dilde açıklık, sözde düzgünlük, işte kuvvet, çalışmak da dikkat, mal ve rızıkta bolluk, dostlara sevgi, akrabalara şefkat.’ Evet, biz işte yeni dönemde bu duada hayat bulan Ahilik ruhu ile inşa ve ihya etmek istiyoruz. İşte bunun için vakit birlik vakti, vakit Türkiye vakti. Siz kardeşlerimden de kutlu mücadelemize destek bekliyoruz.
-“Esnaf ve sanatkarlarımıza değer verdik, Onları baş tacı ettik.”
- Kıymetli dostlarım, benim nazarımda esnaf sadece ticaret erbabı değildir. Aynı zamanda yeri geldiğinde dosttur, kardeştir, akrabadır. Esnaf başın dara düştüğünde sığındığın gönül kapısıdır. Biz bugüne kadar daime esnaf ve sanatkarlarımıza değer verdik. Onları baş tacı ettik. Hamdolsun geçtiğimiz 16 yılda sizlerin dertlerinize derman olacak pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. 1964 yılında yürürlüğe giren ve sizlerin artık ihtiyaçlarınıza cevap veremeyen 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu günün şartlarına göre biz yeniledik. Vergi mevzuatında esnaf ve sanatkarlar lehine çok sayıda değişiklikler yaptık. Esnaf ve sanatkarlara makine, ekipman ve demirbaş alımları, iş yeri modernizasyonu ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 30 bin liraya kadar yüzde 100 faiz indirimli kredi kullanma imkanı getirdik.
-“Yeni dönemde de teşvikler ve paketler devam edecek”
-Emeklilik sonrası esnaflık yapan esnaf ve sanatkarların ödemiş olduğu sosyal güvenlik destek primini kaldırdık. Böylece esnaf ve sanatkarların emekli maaşlarında yüzde 10 artış sağladık. Esnaf ve sanatkarların sigorta primlerinde 5 puanlık indirime gittik. Esnaf ve sanatkarlara kredi kullanırken taşınmaz mallarının yanı sıra taşınırlarını da teminat olarak gösterebilme imkanı tanıdık. 2011, 2014, 2016 ve 2017 yıllarında esnaf ve sanatkarların borçlarını yeniden yapılandırdık. Bunun gibi birçok alanda sizlerin yükünü hafifletecek düzenlemeleri uygulamaya koyduk. Yeni dönemde yine benzer teşvik ve paketlerin siz esnaf kardeşlerimizin istifadesine sunacağız. Asgari ücret üzerinden ücret, sigorta primi ve vergi yükünü esnafımızla birer ay arayla karşılayarak istihdamını destekleyeceğiz. İmalat sektöründe faaliyet gösteren işverenlerimizin ilave olarak, gençleri istihdam etmeleri durumunda ayrıca prim, vergi ve ücret desteği sunacağız. Bağ-Kur prim borcu olan esnafımızın da sağlık hizmeti almasını sağıyoruz. Esnaflarımıza yeni finans modelleriyle işlerini geliştirme ve büyütme imkanı sağlayacağız. Esnaflarımızın ve küçük işletmelerimizin elektronik ticaretten faydalanabilmesini temini için bir destek programı başlatacağız. İnşallah sizlerin desteği, katkısı ve duası ile daha nice hizmetleri ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz.
-“ Çırağa dükkan teslim edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez.”
-Esnaf kardeşlerim şunu çok iyi bilirler; çırağa dükkan teslim edilmez. Öylemi? Bendevi bey ‘Öyle’ dediğine göre öyledir. Çırağa dükkan teslim edilmez. Siyasetin çıraklarına da Türkiye emanet edilmez. Siyasette hiçbir başarısı, hiçbir tecrübesi olmayanlara ülkenin yönetimini asla veremeyiz. Kardeşlerim; girdiği her yarışı kaybedenlerin ne kendilerine, ne de milletimize verebilecekleri bir şey yoktur. Bu vesileyle tüm vatandaşlarımızı varlık barışından faydalanarak, yurt dışında veya sistem dışında tuttukları paralarını bankalarımıza yatırmaya davet ediyorum. Aynı şekilde döviz hesabı olan vatandaşlarımızı da Türk Lirası'na geçmeye davet ediyorum. Gelin, Türkiye'nin ekonomisini ve istikrarını döviz kuru üzerinden sarsmaya çalışanlara hep birlikte derslerini verelim.”
Toplantı sonunda TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken Erdoğan’a tablo hediye ederken, MESOB Başkanı Şevket Keskin ise Erdoğan’a el yapımı Malatya halısı hediye etti. Keskin, ayrıca Erdoğan’a taze kayısı ikramında bulundu.
Tür | DOSYA | İNDİR |
---|